İhsan Nuri Paşa gelinceye kadar,
Ağrı savaşlarını 2 yıl boyunca, Biroyê Hesikê Têlî yönetmişti.
İlk savaşı başlatan bu kişiyle ilgili kısa bir bilgi sunmak istiyorum.
Yukarıdada söylediğim gibi Kemalistler, cumhuriyetin kuruluş aşamasında, ortak bir devlet kurmak başta olmak üzere , Kürtlere birçok vaatde bulunmuşlardı.
Kürtlerde, bu sözlere güvenerek Kemalistlere destek olmuşlardı.
Ama Kemalistler, cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte, verdikleri tüm sözlerden cayıp, Kürtleri yok saydılar ve onları yok etmeye kalktılar.
Kürtlerin dilini yasakladılar, medreselerini kapattılar, ulusal giysilerini yırttılar.
Mukaddes kitaplarını yaktılar.
Onları, hırsız, şaki, kuyruklu kürt diye aşaladılar.
Binlerce kürt ailesini batıya sürdüler, Kafkaslardan , balkanlardan ve orta asyanadan getirdikleri Türkleri, kürdistan’ın en verimli ovalarına yerleştirdiler.
Kürt uslunu yok etmeyi önüne koyan bu projenin detaylarını sayfalarca uzatmak mümkün.
Kürtler, ihanete uğramış, ama artık iş işten geçmişti.
Kemalist rejim, kürdistanda sistematik bir terör estiriyordu.
Tüm olumsuzluklara karşın Kürtler, kendilerine ihanet bu rehime baş kaldırdılar.
İsyanlar bir birini izlemeye başladı.
1925 kürt ulusal başkaldırısı, kısa sürmesine karşın, türk devletini oldukça ürkütmüştü.
Direnişin kırılması sonucunda,
Şêx Said efendinin kardeşleri, oğulları ve bazı savaşçılar, Ağrı üzerinden iran’a gitmek istiyorlardı.
Devletin isteği üzerine bazı Kürtler, bu kafileye saldırdılar.
Bunun yanında, onlara yardım eden Kürtlerde vardı.
Türk devlet yöneticileri, uygulamaya koydukları, inkar, baskı ve haksızlıklar nedeniyle, Kürtler konusunda hep kuşku ve tedirginlik içindeydiler.
Bu nedenle türk devleti, kendine yardım eden ve etmeyen güçlü kürt ailelerini, batıya sürmeye başladı.
Bu sürgün uygulaması, aşiret reisi, dinsel önder ve yurtsever Kürtleri tedirgin ediyordu.
Herkes diken üzerinde yaşıyordu.
Ağrı harekatını başlatan Biroyê Hesikê Têlî, Celalî aşiretler komfederasyonunun Hesosorî koluna mensup, yörede etkinliği olan ve saygı duyulan bir kişiydi.
Osmanlı döneminde, Beyazıt’ı işkal eden Rus çarlık ordusuna karşı savaşmıştı.
Cumhuriyetin kurulmasından sonra, Kemalist rejimlede uyum içinde olmaya özen gösteren bir kişiydi.
Devletin yönlendirmesiyle, iran’a geçmek isteyen Şêx Said efendi’nin oğlu ve kardeşlerinin’de içinde bulunduğu kafileye saldıranların birde oydu.
İki eşi vardı. İlk eşi, Ağrı eteklerindeki çiftlik köyünde yaşıyordu.
Kendisi ise , ikinci eşi ile Bayazaıt’da oturuyordu ve orada bir manifatura mağazası vardı.
Devletle hiçbir sorunu yoktu.
Kendi halinde huzur içinde yaşıyordu.
Devletin hazırladığı sürgün listesinde kendi adınında olduğu söyleyenlere asla inanmıyordu.
14 mayıs 1926 günü bir jandarma bölüğünün Çiftlik köyünü ablukaya aldığını duyar duymaz, Bayazıt’ı terk edip Ağrı eteklerinde kendilerine komşu olan Zorava köyüne gitti.
Jandarmanın kendi köyünü ablukaya alma nedenini öğrenmeye çalıştı.
Sürgüne gönderileceğinden emin olunca, bir daha bayazıt’a geri dönmedi.
Üç oğlu, üç yiğeni, iki amca çocuğu ve bazı akrabalarını yanına alarak, Ağrı dağının hakim bir tepesi olan Mix tepeye gidip karargahını orada kurdu.
Daha sonra, Ağrı eteklerinde yaşayan Hesesori ve Saki aşiretlerine mensup bazı kişlerin katılımıyla, 50 kişilik bir silahlı gurup oluşturdu.
Hem Türkiye hende iran sınırları içinde yaşayan ve Ağrı civarında yerleşmiş olan aşiretlerle ilişki kurdu.
Onlardan yardım sözü aldı.
Türk ordusunun hareketlerini izlemek için, kendisine anında haber ulaştıracak kişilerden oluşan bir ihtihbarah örgütü kurdu.
Ve yapılacak saldıyı beklemeye başladı.
Birıyê Hesikê Têlî’nin kayb olmasdı üzerine, Ankara hükümeti hemen işe el koydu.
Biro’nun derhal yakalanması için yetkililere emir verdi.
Genel kurmay başkanlığı, Biro’yu yakalama görevini, Bayazıt 28. alayına verdi.
Yardım amacıyla, Misûn nasiyesinin Karaca köyündeki jandarma bölüğüde, 28. alayın emrine verildi.
Türk ordusunun yaptığı plana göre, Karaca jandarma bölüğü, 15 mayıs günü Karabulak üzerinden geçip Hamzakent’e ulaşacaktı.
28. alay ise aynı gün, biri Zorava, diğeri Çiftlik köyü olmak üzere iki koldan yürüyüp Mıhtepe’yi kuşatıp, direnişçileri yakalayacaktı.
Bayazıt alayının, Ağrı’ya doğru harekata geçip Mıhtepe’ye doğru ilerlediğini öğrenen Biroyê Hesikê Têlî, ustaca bir plan hazırladı.
15 mayıs gecesi, emrindeki 10 kişiyi büyük Ağrı’nın güneyindeki yeşil tepeye yolladı.
Kendiside yanındaki adamlarıyla brilikte, Mıhtepe’nin batısında bulunan İnek vadisinde saklandı.
Yeşil tepeye ulaşan gurup, verilen emir gereği, türk ordusu tarafından görülecek şekilde, gece boyunca birçok yerde ateşler yaktı.
Arananların yeşil tepede toplandığını düşünen türk ordusu derhal planını değiştirdi.
28. alay, Hemzekent’e gidip jandarma böliüğü ile birleşti.
16 mayıs sabahı türk ordusu arananları yakalamak için, yeşil tepeyi çembere almak üzere harekete geçti.
Biroyê Hesikê Têlî, Serdarbulak civarında oturan aşiretlere, türk ordusunun kendisine saldıracağı haberini ulaştırmış, eli silah tutan kişilerin 16 mayıs günü sabah namazında, yeşil tepenin kuzeyinde mevziye girmiş savaşçıların yardımına gelmelerini rica etmişti.
Bu aşiretler Biro’nun isteğini yerine getirdiler.
20 kişiden oluşan bir savaşçı gurubu, 16 mayıs şafağında yeşil tepeye ulaştı.
16 mayıs günü, sabah namazı vaktinde, Biro, geriye kalan 40 adamı ile birlikte, yeşiltepenin doğu yakasına ulaştı
Bu usta manevra sonucunda kendilerini çembere alma niyeti ile harekate geçen türk ordusu,
Bir anda kendini Kürt direnişçilerin çemberi içinde buldu.
Kürt savaşçılar, türk ordusuna üç koldan saldırdılar.
17 mayıs günü saat 15:00’e ulaştığında, türk ordusunda panik başladı.
Silahlarını atanlar, Bayazıt’a doğru kaçmaya başladılar, türk ordusu bozguna uğratılmıştı.
Bu ilk savaşta, bir çok subay ve asker yaşamanı yitirdi.
Bir çoğu Kürtlere esir düştü.
Ayrıca, 2 top, 5 mitralyoz, çok sayıda tüfek, cephane, araç ve gereç Kürtlerin eline geçti.
Esir askerlerin silah ve malzemelerine el konuldu ve kendileri serbest bırakıldı.
Kürtlerin kaybı, sadece iki kişi idi.
Bu savaşta Biro’nun Ahmed ile Keskoî aşiretine mensup bir savaşçı yaşamını yitirdi.
Birkaç kişide yaralandı.
Türk ordunsun uğradığı bu bozgun üzerine alay komutanı görevden alındı.
Sarıkamış askeri mahkemesinde yargılanıp cezalandırıldı.
Kürtlerin bu ilk savaşdaki üstün başarısı çevrede hemen duyuldu ve halk üzerinde çok olumlu bir etki yarattı.
Zira ciddi bir silah ve malzemeye sahip olmayan 70 kişilik bir kürt direnişçi gurubu, modern silahlarla donatılmış ve eğitilmiş 720 kişilik türk ordusunu hezimete uğratmıştı.
Bu başarının çevrede duyulması üzerine, harekete katılanlar oldu.
Çevrede büyük saygı gören Şemskî aşireti reisi Temûrê Şemskî ile kardeşi Çerxo sürgünden kaçıp Ağrı’ya geldiler.
Keza Şêx Zahar ile 5 kardeşide Ağrı’ya gittiler.
Ayrıca, civarda yaşayan aşiretlere mensup, Ağrı’ya gidip Biroyê Hesikê Têlî’ye katıldılar.
Bu savaştan sonra Biro, birkaç savaşçısını yanına alarak bir gece yarısı Bayzaıt’ı bastı,
İkinci karısı Rabia’yı kaçırıp Ağrı’ya götürdü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder