14 Temmuz 2010 Çarşamba

İKİNCİ AĞRI SAVAŞI 16-17 HAZİRAN 1926

16-17 mayıs 1926 tarihindeki yenilgi üzerine 3. kolprdu müfettişliği, yeni bir harekat planı hazırlayıp, kenelkurmay başkanlığına sundu.
Bu plan, genekurmayca kabul edildi.
Planın 16 haziran’da yürürlüğe konması için, 9 kolordu’ya emir verildi.
Bu emre göre harekatı, 9. kolordu komutanı bizzat yürütecekti.


Genelkurmay’ın arşivlerine göre bu harekata katılan birlikler şunlardı:

BİRLİĞİN ADI--ASKER SAYISI
9. kolordu süvari alayı-- 640
Ağrı 17, alayı—640
Bayazıt 28. alayı – 640
34. alay --- 640
Bayazıt jandarma bölüğü – 80
Hudut jandarma bölüğü – 80
Iğdır jandarma bölüğü – 80
Yedek – 200
Toplam—3000
5 uçak

Uygulamaya konulan plana göre, bin kişiden oluşan bu muharip ordu bieliklerine, 2 keşif ile 3 bombardıman uçağı’da yardım edecekti.
Muharip ordunun elinde, 6 topu bulunan bir top bataryası ile çok sayıda ağır makinelı tüfek bulunuyordu.

Genelkurmay arşivlerine göre Kürt ordusunun durumu ise şöylerdi:

BULUNDUĞU YER --- SAVAŞÇI SAYISI
Botiağıl ve Demirkapı bölgesi – 200
Serdarbulak geçidi – 100
Bulakbaşı— 50
Küçük ağrı dağı – 400
2415 rakımlı tepe – 400
Toplam --- 1150

Kürt savaşçılarıyla ilgili verilan sayının büyük bir abartı olduğunu hemen belirtmek istiyorum.
Ağrı savaşlarını yöneten türk komutanlar, başarısızlıklarını hükümetden ve genelkurmay başkanlığından gizlemek için, kürt savaşçıların sayıdını sürekli olarak abartmışlardır.
Nitekin bu savaşın bitiminden sonra, genelkurmayca yollanan müfettişlerin düzenlediği raporda, kürt savaşçıların sayısı 1150 değil, 800 olarak gösterilmiştir.
Ama buda yanlıştır.
Bu savaşa katılan kürt direnişçilerin gerçek sayısı 800 değil, 120 kişiydi.
İran tarafında yaşayan aşiretlere mensup 30 civarında kişide, savaşa destek vermişti.
120 kişiden oluşan kürt ordusu araziye şu şekilde yeleşmişti.

BULUNDUĞU YER --- SAVAŞÇI SAYISI
Mıhtepe anakarargahı--- 30
Serdarbulak – 15
Bulakbaşı – 15
Yeşiltepe – 30
Gurgure – 15
2415 rakımlı tepe- 15
Toplam – 120

Yapılan plana göre 9. kolordu karargahı, ığdır’dan karabulak’a taşınacaktı.
Ağrı şehir merkezinden gelen 17. alay ile Iğdır jandarma bölüğü, burada konumlacaktı.
Tugay komutanın emrindeki 760 kişiden oluşan bu gurup, 15 haziran sabahı hareket edip, akşam Ahurî bölgesine ulaşacaktı.
Bu gurup, 16 haziran günü Serdarbulak geçidini tutacak ve iran aşiretlerini savaşa katılmasını önleyecekti.
Aynı gurup ayrıca kürt savaşçıları, Yeşiltepede oluşturulacak çemberin içine sokmak için, güneye doğru itecekti.
Hallaç köyünde konuşlanmış kolordu suvari alayı, Bayzıt hudut bölüğü ile jandarma bölüğü ve milislerden oluşan 840 kişilik kuvvet,
‘200 kişiyi yedekte tutarak’ bizzat tümen komutanının emrinde, 15 haziran günü gece yürüyüşü ile bulakbaşından Gurgureye kadar olan doğu bölgesini denetim altına alacaktı.
Böylece kürt direnişçiler çember içine alınacak ve irandaki aşiretlerden gelecek yardımın önüde kesilmiş olacaktı.
Bayazıt’da bulunan 28. ve 34. alaylar ile 1. topçu bataryası ve milislerden oluşan 1400 kişilik ana kuvvet ise, biri celal, öteki Türkmen köyü üzerinde olmak üzere 2 koldan, yeşiltepe ile mıhtepeyi, doğudan ve güneyden kuşatacaktı.
Böylece kürt savaşçıların tümü çembere alınıp yok edilecekti.
Bombardıman uçaklarıda bu imha harekatına, bombardımanlarıyla destek verecekti.
14 haziran günü keşif uçakları, kürt birliklerinin, aşiretlere ait çadır ve hayvanların bulunduğu yerleri tespit ettiler.
Gerekli hazırlıklar bu tespitlere göre yapıldı. İkmal ve lojistik destek birlikleri hazır hale getirildi.
Türk ordusu, verilen emi,r gereği , 14 haziranda belirlenen 3 yerde yığınak yaptı.
Bu birlikler, 15 haziran günü sabahı belirlenen yerlere doğru harekete geçti.
Bu hareketlenmeyi anında haber alan kürt ordu karargahı, durum değerlendirmesi yaparak karşı hareket planını hazırladı.
Yapılan plan çok basitti.
Çok mecbur kalmadıkça, açık çatışmaya girilmeyecekti.
Sivil halk ve hayvanlar, Gurgura ve kozlu üzerinden iran’a geçirilecekti.
2415 rakımlı tepede, Serdarbulak veGurgure’deki 45 kişiden oluşan savaşçı gurubu, siviller ile hayvanları Kozlu üzerinden irana a geçirmek üzere görevlendirildi.
Bulakbaşında 15 kişiden oluşan deste, irandaki dost aşiretlerden alacakları silah ve insan yardımıyla, türk ordusuna arkadan saldıracak, böylece sivilerin ve hayvanların irana salimen geçmesini sağlayacaktı.
Yeşiltepe ve mıhtepede bulunan 60 kişilik ana savaşçı gurubu ise, 10 time ayrılacak ve araziye dağılarak türk ordusuna taciz edip ateşe açıp sivillere zarar görmeden irana geçebilmelerini sağlayacaktı.
Türk kurmay heyeti, 16 haziranda yapacakları savaşa dinç başlamak için, 15 haziran gecesi ihtirahat ederken, görevli kürt savaşçılar gece boyu yol alarak hayvan ve sivilleri kozluya ulaştırdılar.
Bulakbaşındaki deste ise, irandaki dost aşiretlerden sağladığı 30 civarındaki silahlı kürt savaşçı ile birlikte, 16 haziran şafağında kozluya ulaştı.
16 haziran günü türk ordusu plan gereği, kürt savaşçıları yeşiltepe ve mıhtepe arasındaki düzlük yere sürmek için, dört koldan saldırıya geçti.
Kürt direnişçilerde kendi planları gereği, bir taraftan taciz ataeşi açarken, diğer taraftanda çadırları topladılar.
Eşyalarını büyük baş hayvanlara yüklediler.
Sürülerini derin vadilerde topladılar, 17 haziran şavağı ile beraber kürt savaşçılar, kozlu civarında doğudan ve batıdan türk ordusuna saldırdılar.
Açılan koridordan siviller ve hayvanlar irana geçti.
Onlar, iran içlerine yürürken, kürt savaşçılar açtıkları koridoru dahada büyüttüler.
İçerde 60 kişiden oluşan savaşçı gurubuda, bu koridordan irana geçmeyi başardı.
Kürt ordusunda, bu savaşda ölen olmamış, hiçbir kürt savaşçı esir düşmemişti.
Sadece, 200 civarında küçük hayvan türk ordusunun eline geçmişti.
Türk ordusu ise büyük bir zaiyat vermişti.
Savaşı yöneten türk komutanlar, genelkurmaya yazdıkları raporda savaşın gidişatını şu şekilde aktarıyordu:

‘İlk olarak belirlenmiş olan bölge tarafımızdan denetim altına alındı. Asker yorgun olduğu için, bir süre ihtirahat verildi.
Daha sonraki saldırıda asilerin morali bozuldu. Savunmadan vazgeçip sürü ve eşyalarını kurtarma telaşına düştüler.
Asilerin fazla ateş gelmedi. Hakimiyet, kıtalarımızın eline geçmiş, asilerin morali fena halde bozulmuştur.
Arazinin fazla engebeli olduğu dolayısıyla asiler kaçabilmiştir.
Herhalde bu harekatdan sonra Biroyê heso Telo avanesinden bir kimse bile burada kalmamıştır.
17 mayıs harekatında asilerin eline geçen silah, teçhizat ve malzemeler geri alınmıştır.
Kıtalarımızın gizlice ve süratle yaptığı saldırı sonucu, Biro avanelerinin iran aşiretleriyle birleşmesine mani olunmuştur.
Biro avenesinin bu ani durum sounda yalnız kalarak mukavemetden kaçındığı anlaşılmıştır.
Bu ani darbe sonucunda, ailelerin ağrı dağına yeniden gelerek burada yapılanması zayıf bir ihtimaldir’

Kürt ordusunun bu başarısı üzerine, çevrede harekete duyulan sempati dahada arttı.
Harekete katılımlar giderek artmaya başladı.
Hareketlere katılan bazı önemli şahsiyetler şunlardı :
Şêx Said efendi önderliğindeki savaşa katılan ve Malazfirt’i ele geçiren Hesenan aşireti reisi Ferzende Beg,
Bazı kardeşleri ve yeğenleriyle Ağrı’ya gidip savaşa katıldı.
Tutak’da oturan Sipkî aşireti Reisi Aptulmecit Beg’in oğlu Xalıs beg,
Zırki aşiret reislerinden Ehmedê Heco, harekata katılan iki önemli şahsiyetti.
İzmirdeki sürgünden kaçan Seyit apturrahman’ın amcasının oğlu Seyit Resul Berzenci, yine İzmir sürgününden kaçan Kotan aşiret reislerinden Eyüp ağada Ağrı’ya gelip Biroyê Hesikê Telî’ye katıldılar.

Türk ordusunun bu başarısızlıkları üzerine türk devleti, 1926 yılı içinde yeni bir harekata girişmeyi göze alamadı.
Kürtler, doğal yaşamları içinde o yılın kışını huzur ve güven içinde geçirdiler.
Silahları güçlerini daha düzenli bir hale getirdiler.
Türkiye ve iran sınırları içinde yaşayan Kürt aşiret Reisleri ve Dini önderleriyle daha sıcak ilişkiler kurdular.
Ciddi bir ihithbarat ağı oluşturarak sonraki savaşlara hazırlandılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder