Bir sabah erken vakti gittim meyhane yerine
Rastladım esmer birine
Boyu Şimşir ağacı
Yılan misali burgulu iki saçı
Gerdan üstü bırakılan zülüfler
Sanki şahmaran misali biçim
Pare pare süzülmüş zülüfler hilal kaşlar üstüne
Ebrular,benzeridir kuş kanadı figürüne
Gözetlemek nasipmiş meğer,izne tabiymiş
Bir kerecik görmek,iki yüz naza bedelmiş
De ki eyesir!anla,çöz ve söyle halimizi
Köse çekti hasret ve gamlar bizi
Sordum seher vaktineydi bana verdiğin?
Ey selvi boylu sevgilim!
Bilmezsin sana sunduğumu ey fakir!,
Sunulan ki abi hayat,kevserdir.
Tüm melekler,huriler,periler gelseler seni temaşa
Dedi haşa haşa!
Layık olmaz bakışları ebrularına
Ey gönül inanma!
Paysız bırakma beni meyhane kapısındaki dilberden,
Ümidimiz ey seçilmiş liderden!
Bugün saki sen olmuşsun maşallah!
Xanî şarap içen olmuş eşhedü billah.
MECLİS BEYİ
Mir meclisi toplamasa dahi sanatçı ne yapsın?
Gülümseyen gonca güller olmazsa şeyda bülbül ne yapsın?
Putların güzellik aynasına işve bakış sahibi gerekir
Yakan gözler olmasa dilberin ay çehresi ne yapsın?
Şecaatli mert pehlivan tekmesiyle düşmanı kovamaz
Kılıcı kından çeken el olmasa keskin kılıç ne yapsın?
İlmin ve eğitimin isteklisi yoksa,aydınlık:mekanı kaplamaz
Felsefeli terbiyeyi veren bilen alim ne yapsin?
Ancak Xani'nin kalbi ilim cevherlerinin sedefli kutusudur
Okuyan,yorumlayan olmazsa mana ne yapsın?
HER ZAMAN DİLBERİ İSTERİM
Benim arzum be hey dilber!ikiyüz ilim edeyim ezber
Alem tutkun halhallara onlar beni deli divane eder
Amaçlarım beyler,ne mal ne de evler
Sözde bilim amaç değil,abdal edip mağdur eder
İstek,hayranlık ve yokluklarla aydınlığı edindik
Viranede kayıp hazineyi fallara elde ettik
Rimellerle şad eyledik gamlı gönülleri
Yaşlı kadın dengi hürleştirdik ay yüzleri
Elimdeki Semerkand kağıdında gördüm hitabını
Kufi hatlar,Hindu benler güzellikler kitabını
Sevgi,güzellik hatlarıyla mühürlüdür Allah û ekber
Gönül sultan,veli bilgin onu okur ezber
Sultanın kalbinde taht kuranın gönlü Rahman deryasıdır
Xani gibi cahil,bilimsiz değil hoşgörünün sevdasıdır
Haller heberdarı,dilber yüzde sonsuz hazırdır
Görünmezde gören gözdür halden anlar safi nazdır
GÜNDE YÜZ KEZ DÜŞLÜYORUM
Her gün yüz kez hayalınle meyhanenin keyfindeyim
Zülüflerin hicranıyla ayrılığın elemindeyim
İnliyorum canım dostları gözlerdeki yağmur ve kan
Saldırganca birlik olumuş akrep yılan
Döküldükçe zülüf meydan okur nokta benlere
Hem menekşe hem sarmaşıklar mana verir ay çehrelere
İlavesi dolunaylar,reyhan ,sümbül akın etti
Sevda seli derviş dengi sinemi de aleviyle yaktı
Yitik gönül mehiridir yarin nazlı sülüeti
Çay kenan selvi teki,saraydandır mürüvveti
Huri çehre cari gülü sallanıyor sağa sola
Ben ve nişanlara şirin canım feda ola
GÜL BAHÇESİNE GİTTİM
Seher vakti gizlice kızıl güller bağında
Bülbül sesleri duyulur dört bir yanımda
Hezar,kumru sesleri rübap ve şarkıcıların nağmesi
Aşklar meclisinde karışmıştı def,çeng sesi
Güzeller meclisinin sarhoş mestiyim
Siyah göz ve kamanın ciğer ve kalbimle hedefiyim
Oklar yarin eseri ,can hurda sandık benzeri
Tehdit gazap şekeri,süphanullah bu eşsiz peri
Tehdit ,gazap gürünüşte,örtülüde gülmeler
Gamzelerle davetkar talan vurgunu hempa akıl ve fikirler
Yine ela gözlü sevgili bağış verdi çokça
Kavisli zülüflerden haşin ve parça parça
Şarabi dudaklar,zülüf ve noktalar al yüzünün gizi
Zülüf zülüfle savaşır iki yanakta dizi dizi
Zülüfler cephedeki bir kısım Frenk diğeri Habeş erleri
Oklarla kuşatırlar zülüfler zülüfleri
Başka zülüfler var Tatar gibi savaşıp bana saldıran
Hepten söktüler sinemi döktüler köpüklü kan
Döktüler gönüllerden kan omuzlarda şahmaran
Merhametsiz mest katil sanki içiyor sedef fincandan
İçiçiler delirme sebebim zayıf sarı benizli kıldıran
Dilim dilim yürekle Xani'yi elemin ahıyla yıldıran
GECE GÜNDÜZ İNLİYORUM
Gece gündüz sürekli inleyen Eyüb'um ben
Peşi sıra gözyaşları silen Yakub'um ben
Lütfen bizden el çekin gül ve gülizarlar
Katlayıp sarmayın,mektup değilim ben
Gamlar kervanı dönüp bende konaklar
Acep onların en yakın dostu muyum ben?
Onlar bize sevdalı bizden yara sevdalar
Öyle ki hem aşığın hem maşukun şifresiyim ben
Ey Xani!Tuhaf değil yanında olup da yar olmayan şanslar
Onların akış mecrası ,gam ve dertlerin padişahıyım be.
CAN PAHASI
Ey gönül zülüfün pahalısı canın bedeliyse
Bedavadır kıymeti zülüf ugrundaki canın cevheri
Goncagül benzeri dilber,canlar onu kıskanır
Sabahın şebnemi gümüş yapar zülüfleri
Nakış güzel hatlı kitaplar dilberin çehre tablosu
Zülüf erbanesinin vardır bin köle ve nazik yürekleri
Ciğersiz aşığın sabrı meğer can ve gönülden
Dilberin heybetli ejdarhası hazinesinin korunma engelleri
Her saç telinin ucu biçim cilve eder nazikçe
Her teli bir aşığın aşığı ,aşıklar ki zülüfün esirleri
Rom,Frenk ve Hindular,ben,nişan ve şarabi dudaklar
Hançer,kılıç ve mısri kılıçlardır zülüfün cengaverleri
Taç ,sarık ve miğferler yakut,küpe ve cevherler
Sarhoş ,deli ve divaneler olmuş zülüfün semajenleri
Oğul ,yeni yetmeler ve aksaçlılar,bez ,vezir ve komutanlar
Sarhoş ,mest ve aşıklar zülüfün maceraperestleri
Şeyh,mürit,yolcu ve tezcanlılar
Gönülden zülüfün tuzaklı esirleri
Kobra ,yılan ve ejderhadır,misk,esans ve anberdir
Kutsal ruhun üfürüğü zülüfün kokulu sümbülleri
Meysiz,dermansız,neysiz ve tefsiz
Çılgına dönderdi seydayı dilberin cezbeli zülüfleri
Bey ,molla ve ustalar pek güçlü şair ve hatipler
Zülüfle şifa bulur Xani ve hazerunun imdat nidaları
BİR NAKIŞ GÖRDÜK
Nakışların nakışından bir nakış gördük
Bileklerimin kelepçeleri birer birer çözüldü
Mis kokulu yüzlülerin sohbeti olmadan
Hüznümün sebebi de gönlümün kuşağından
Ulaşma kabesi yolunu bana kapamıştı
Uzun boyluları yola koyup kapatmıştı
Ey vaiz!Vallahi bugün hepten sarhoşum
Boşa tüketmeyin o sözcükleri kalpten nahoşum
Ahulardan kurtulmak dileğimizdi
Dilberin kementlernide tutsak olan yüreğimizdi
Yüz kere ricamız var avcıdan
Bizi özgürleştirsin kölelik prangasından
Aşkın dalgası gibi ağlaması insanın
Sonu elbet birgün gülen olur inanın
Xani'nin yüreği her ne kadar hazine dengi
Şükür hiç kimse sormadı kaçadır mihengi
exmedi xani em rıya te dane
YanıtlaSilWay dili xan adam
YanıtlaSil