GÖRÜŞ VE ANILARIM
1925 Şêyh Said, 1928–1931 Ağrı Ayaklanmaları’nın Savaşçısı, Sanığı, Davacısı, Canlı Tanığı, Yargılayanı ve Yazarı:
Hasan Hîşyar Serdî
1907–1985
1907–1985
Kürt ulusal demokratik mücadelesinde, anı yazımı geleneği oldukça zayıftır. Günlük tutmak ise nerede ise yok denecek düzeydedir. Çok acılar, büyük direnişler ve kahramanlıklar yaşanmıştır, ancak bunlara rağmen ne yazık ki bir kaç girişim dışında yaşananlar, yazılı belge durumuna getirilmemiştir.
Şimdiye kadar, trajediler, ihanetler, direnişler ve fedakârlıklar yaşayan coğrafyamızdaki insanlar, yani Ermeniler, Rumlar, Asurîler, Êzdîler, Kürtler vb. aidiyetleri “yok” sayılıp, uygulanan toplum projeleri ve jenosit politikalarına, hilelere ve akıl almaz yöntem ve yönlendirmelere girişen egemen sömürgeciliğe karşı, kendilerini yaşatmak uğruna akıl almaz katliamları göze alıp, direnişlerle cevap verdiler. Bu direnişler, şimdiye kadar entelektüel bir mecrada yeterince değerlendirilemedi. Bu çalışmalar; 21. yüzyıla henüz girmekte olduğumuz bir aşamada, paha biçilmez derecede ihtiyaç duyduğumuz tanıklıklara başvurmaksızın, sağlıklı bir geçmiş belleğe, analize ulaşmanın da mümkün olmayacağı aşikârdı. Tüm sömürgeci ve jenosit koşullarında kaybettiğimiz, koruyamadığımız ve “yok” edici siyasete kaptırdıklarımıza “hayıf” ettiklerimiz bir yana, kurtarabildiklerimizi son bir kaç yılda gecikmiş olarak; Kürt, Türk ve bilcümle araştırma dünyasına sunmanın mutluluğunu yaşıyor olmamız, bir nebze olsun tüm yaşananlar karşısında, bizler için bir teselli ve umut kaynaklarıdır.
Bu nedenle; Şeyh Mahmudê Berzencî’nin danışmanlarından ve 1921 Süleymaniye Hükümeti Kabinesi’nde yer alan, 1930-40′lı yıllarda modern içerikte ilk Kürt örgütlenmesinin duayenlerinden de olan Süleymaniyeli Refik Hilmi’nin “Anılarım” kitabı, Kürt hareketinin 1910-1930′lar dönemini aydınlattığı için önemli bir belgeseldir.
Yine İstanbul’da Med Yayınları bünyesinde çıkan 1890-1930′larda Ortadoğu’nun ender şahsiyet ve politikacılarından biri olan Garo Sasuni’nin “Kürt Ulusal Hareketleri ve 15. Yüzyıldan Günümüze Ermeni Kürt Ilişkileri” kitabı önemli ve ufuk açıcıdır.
Ağrı Dağı İsyanı’nın liderlerinden Cıbranlı General İhsan Nuri Paşa, 1926–1930 yıllarında Ağrı’da nasıl bir direniş yaşadıklarını “Ağrı Dağı İsyanı” isimli anısal eserinde kaleme alarak, değerlendirmeleri ile bizlerin tarihsel ufkunu tazelemekte ve açmaktadır.
Dr.Nureddin Zaza; 1940-1970′lere kadar ki süreçte yaşadıklarını ” Bir Kürt Olarak Yaşamım” kitabında toplayarak, bizleri genel olarak Kürdistan ve özel olarak Güney Kürdistan hakkında belekli kılmaktadır. Zira Dr. Nureddin Zaza; KDP-Suriye kurucusu ve ilk sekreteridir. Daha sonra Avrupa’da pek çok dernek ve enstitünün de alt zeminini hazırlayan, Avrupa Kürt Öğrenci hareketinin örgütlenmesinde de lider vasıfta olması ile söz konusu eseri oldukça önemli kılmaktadır.
General Mella Mistefa Barzani’nin çeşitli gazetelere anlattıkları ve yakın mücadele arkadaşları ile onun yaşamını paylaşan başta Mesut Barzani olmak üzere çocuklarının anılarını yazıp anlattığı; “Kürt Özgürlük Mücadelesinde Barzani” eseri, önemli bir belgeseldir. Kadri Cemil Paşa’nın “Doza Kürdistan”ı, Ekrem Cemil Paşa’nın “Muhtasar Hayatım”ı, Salih Bedirhan’ın “Hatıratım”ı ve Musa Anter’in “Hatıratım 1-2” kitapları da aynı derecede önemli eserlerdir.
Yine sayısızca baskısı yapılan V. M.Nuri Dersimi’nin “Hatıratım” ve “Kürdistan Tarihinde Dersim“ kitapları da önemli anısal ve tarihsel belgelerdir.
Abdurrezak Bedirhan’ın kendi “Otobiyografiya”sında, gerek “Bedirxaniler” ve gerekse de kendisinin “İstanbul’dan Tiflis’e, Tiflis’ten Botan ‘a 1910–1916 yıllarındaki mücadelesini içeren iki uzun anlatımlı anısal makalesinden ibaret kitabı, Kürt ulusal mücadelesinin sınır tanımayan ayrı bir cephesini gözler önüne sergilediği için, paha biçilmez değerdedir.
Liceli, Diyarbakırlı, Kürdistanlı, savaşçı, âlim, mella, ateist, ama her şeyden evvel kendi deyimi ile “Kurdewar ve Bağımsızlıkçı” Hasan Hişyar Serdi’nin(1905–1985) Kürdistan mücadelesini, tarihini ve yaşadıklarını seyyahlar ve yorumculara işi bırakmayacak ve birebir yaşadıklarına bir sanık, bir savaşçı, bir tanık, bir bilim insanı ve çok yönlü, çok yetenekli özeliklerini kitabına yansıtmış olarak; 1925 Kürt Direnişi’nin öncesi ve sonrası, İstiklal Mahkemeleri’ndeki hukuksuzluğu, hapis ve sürgünü, devletin çıkardığı “1928 afı” sonrasında yaptıkları katliamları ve Ağrı İsyanı’na katılışı ile bu iki isyanın kalkış ve yenilgisindeki nedenlerini gören bir göz olarak tanıklık yapmaktadır. Bu özellikleri eseri eşsiz kılmaktadır.
Zira İttihat ve Terakki’den devralınan ve Türk resmi ideolojisinin “Kemalizm!” olarak şekillendiği bu süreci kavramak açısından, Kürt hareketine karşı dünyanın politikasını açığa çıkaran bu değerli anısal ve anıtsal eser, bir seyyahın değil, yaşadığı tarihi dönemeçte bir araştırmacı ve Kürdistan’ın her karışında ve her adımının içinde ve sıcağı sıcağına yaşayan bir Kürdistanlı yurtsever, savaşçı ve dava insanının kaleminden okumanın ve öğrenmenin hayret verici hazını hissederek beleğinizdekilerle hesaplaşma imkânına erişeceksiniz. Hasan Hişyar Sêrdî’nin “Görüş ve Anılarım” kitabı birçok romana ve edebi esere, yeni araştırmalara, tartışmalara ve farklı ufuklara götürecek analizlere vesile olacağı kesindir.
Kürdistan’da Hasan Hîşyar Serdi’nin “Görüş ve Anılarım” kitabı, kapsam ve içeriği ile anılar içinde farklı bir yer ve düzeye sahip olduğu kanaatindeyim.
Bir gün bu eserin diğer dillere de çevrilerek yayımlanacağı umuduyla!
İstanbul- / Ehmedê Cunî
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder