Van'ın Erciş ilçesine bağlı Çelebibağı Belediyesi tarafından Van Gölü kıyısında yapılan “Zilan Festivali”nde, katliamın tanıkları konuştu.
80 yaşındaki Ali Baran, “amcasının gözlerinin önünde öldürüldüğünü”söylerken, İzzet Kurt, katliamdan kaçarak sağ kurtulan babasının, Fadıl Sevinç de annesinin anlattıklarını aktardı.
Çelebibağı Belediyesi tarafından Van Gölü kıyısında yer alan askeri kampta Zilan Festivali düzenlendi. Festivale DTP Van Milletvekili Fatma Kurtulan, Özdal Üçer, Van Belediye Başkanı Bekir Kaya, Özalp Belediye Başkanı Murat Durmaz, DTP'nin Van ilçe belediye başkanları, Iğdır Belediye Başkanı M Nuri Güneş ile yaklaşık 10 bin kişi Kürt ulusal renkleriyle katıldı.
Festivalde bir konuşma yapan Çelebibağı Belediye Başkanı Veysel Keser, festivalin amacına ilişkin bilgi verdi. Zilan Deresi'de yaşanan katliama da dikkat çeken Keser, “insanların, barış, eşitlik ve huzur içinde bulundukları bir yaşam arzuluyoruz" dedi.
Festivalde Milletvekili Özdal Üçer, Van Belediye Başkanı Bekir Kaya da birer konuşma yaptı. Üçer, "Kürtler'in tarih boyunca Zilan benzeri katliamlara maruz kaldığına" dikkat çekti.
Kürt sanatçılarından Kazo, Hemê Heci, Cevdet Bağca'nın da yer aldığı ve yoğun ilginin olduğu festivale, katliam tanıkları da katıldı.
AKnews'e konuşan 82 yaşındaki Ali Baran isimli köylü katliamın yaşandığı tarihte 7 yaşında olduğunu söyledi. Deliçay (Kertis) köyünde yaşadığını belirten Baran, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"O sırada 7 yaşındaydım. Köyümüzü askerler bastı, bütün erkekleri toplayıp götürdüler. Babam kaçmıştı. Ama amcamı gözümün önünde öldürdüler. Annesinin kucağında süt emen bir çocuğu ve annesini de orada öldürdüler. Götürdükleri hiç bir erkek artık geri dönmedi. Bizi de toplayıp ilçeye götürdüler. Sonra tekrar köye geri yolladılar."
Dinlece (Pêrtax) köylüsü İzzet Kurt da (57) katliamdan kaçarak sağ kurtulan babasının anlattıklarını şöyle aktardı:
"Çakırbey karakolunda bazı ileri gelenler gözaltına alınır. 300 civarında köylü de karakolu basarak askerleri esir alır ve her eve bir asker misafir edilir. 10 gün sonra Albay Derviş Bey Erciş'e tayin edilir. Albay işbirlikçi köylülerden bir milis grubu oluşturur. Ağrı ve Erzurum'dan da gelen askerler Zilan Deresi'nde bulunan 100 civardaki köyü dolaşarak, köylüleri Newala Kuştiyan bölgesinde Kunduk Çukuru denilen yerde toplar ve ateş emri verir. Burada 2 bin civarında insan ölür."
Fadıl Sevinç (57) isimli köylü de annesinin katliamdan sağ olarak kurtulduğunu belirterek, "Annem Dilşan Sevinç o sırada 30 yaşındaymış. Ölenlerin altında kalarak ölü taklidi yapmış, hava kararınca da oradan kaçmışlar. Askerlerin dolaşarak yaralıları tek tek öldürdüğünü anlatıyordu. Annem 90 yaşında öldü" dedi.
16 Temmuz 1930 tarihinde Zilan Deresi'nde yer alan 72 köye askerler tarafından düzenlenen baskınlarda köylerden toplanan binlerce kişi, “Ağrı İsyanı'na katıldıkları” gerekçesiyle Kunduk Çukuru'nda kurşuna dizildi. Katliamın ardından 72 köyde bulunan halk, köylerini terk ederek başka bölgelere kaçmak zorunda kaldı. Katliamın ardından Cumhuriyet gazetesi, Temmuz 1930 tarihinde yaşanan toplu katliamı şöyle veriyordu:
"Karaköse, (Özel muhabirimiz bildiriyor) - Ağrı eteklerinde eşkıyaya katılan köyler yakılarak, ahalisi Erciş'e sevk ve orda iskan olunmuştur. Zilan harekatında imha edilen eşkıya miktarı, 15 binden fazladır. Yalnız, bir müfreze önünde düşüp ölenlerin bin kişi olduğu tahmin ediliyor. Zilan Deresi'ne sıvışan 5 şaki teslim olmuştur. Buradaki harp, pek müthiş bir tarzda cereyan etmiştir. Zilan Deresi, lebalep cesetlerle dolmuştur."
25 Haziran 2009 Perşembe 18:21
AKnews
Ji boy Kurdîya nûçeyê vê lînkê bitikînin: http://ararat-welat.blogspot.com/2011/12/sahiden-komkujiye-axivin.html#more
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder