2 Şubat 2012 Perşembe

Ağrı İsyanları: Kitap

Sadece böyle bir kitabın varlığından takipçi arkadaşları haberdar etmek istedik. Aksi halde kimsenin satın almasını tafsiye etmiyoruz.


Ağrı İsyanlarını konu alan Dağları Bekleyen Kız adlı roman. İsyanı küçümsüyor ve savaşçıları feci bir şekilde kötülüyor. Çünkü kitabın yazarı, İsyan döneminde Ağrı'ya gelmiş olan ırkçı, milliyetçi ve aşırı kafatasçı Esat Mahmut Karakurt'tur.


Kitapda gerçekler tamamıyla çarpıtıyor ve İsyan'ın amacı anlatılmıyor. Tarafsız bir şekilde yazılmamış. Kitapda sürekli Ağrılılar (Kürtlere) yabani, barbar vs benzetmeler yapılıyor.

Yazar Ağrılıları, Ağrıda o dönem olmayan hastane için, bunlar doktor, hastene bilmez gibi saçma şeylerle suçluyor (olmayan hasteneye nasıl gidilir? olmayan okulda nasıl okunur?) bunlarda yazarın nasıl sapıttığının örnekleridir.


KİTABIN ADI : DAĞLARI BEKLEYEN KIZ 
KİTABIN YAZARI : Esat Mahmut KARAKURT 
YAYINEVİ : ÖTÜKEN BASIM YILI : 1989 

KİTABIN ÖZETİ

Karaköse vilayetinin bir kasabası ve bir askeri hava alanı. Nöbetçi başçavuş, Binbaşı İhsan’a göreve giden uçakların geri döndüğünü haber eder.Yalnız on uçak olan filo dokuz uçakla geri döner. Yzb. Nuri, Mülazım Celal Bey’in uçağının filodan ayrılıp intahar saldırısı yaptığını söylerler. Yzb. Nuri sözünü bitirmeden celal Beyin uçağı havada beliri verir. Mülazım Celal ağır yaralı olarak uçaktan çıkarılır ve gönül rahatlığı ile son sözlerini söyler.etrafına toplanan subaylar arasından mülazım ismail’e annesini ve kız kardeşini emanet edip,vefeat eder.Defin işlemleri sırasında filo geriye kalan dokuz uçağıyla yeni bir görev alır.Zor bir uçuştan sonra filo tekrar döner; ama mülazım Servet göğsünden yaralanmıştır. Bnb. İhsan yanına Yzb.Nuri ve Mülazım Adnan’I yanına alarak Mülazım Servet’I ziyarete gider. Servet yerli halktan Mahmut Efendinin eindekalmaktadır ve evin kızı Nermine’ye aşıktır. Servet Adnn’a Nermine’den bahseder, isterse Mahmut Efendi’nin evinde kalabileceğini, ama Nermineye yaralı olduğunu söylememesini telkin eder.Mülazım Adnan bir askerin rehberliğinde Nermine’nin evine gider. Nermine Adnan’ın söylediklerine inanamaz , Servet’in görev sırasında şehit düştüğünü zanneder. Aradan üç hafta geçer Mülazım Servet iyileşir ve Nermine ile nişanlanır. İlerki günlerin birinde bir uçus sırasında servetin uçağı düşman makineli tüfekleri tarafından taranır , servet ağır yaralanır ve sonraki günlerde vefat eder. Ağrı dağı eteklerinde konuşlanmış olan eşkiya  sinsilesini imha etmek için bir bombardıman planlanır ;ancak öncelikle bombardıman için gerekli istihbaratların toplanması gerekiyordur. Bu zor görev için en uygun kişi Mülayim Adnan seçilir. Bir sis bulutu arasında düz bir araziye iniş yapan uçaktan iner ve zor görevi için yola koyulur. Birkaç saatlik bir yürüyüşten sonra Adnan bir eşkiyaya rastlar ve şeyhin nerede olduğunu bir derdinin anlatacağını söyler. Bir hindlik sezmiyen eşkiya Adnan’I doğruca eşkıya başının yanına götürür. Yolda Adnan tanıdık bir yüzer astlar,evet o yüz yıllar önce öldüğünü zannettikleri Ahmet Ast.sb’a aittir. Ahmet yıllar önce esir edilmiş fakat bir türlü kaçmayı  başaramamıştır. Bu süre zarfında düşman mühimmat ve silahların sayısın ezberlemiş ve çeşitli dokümanlar ele geçirmiştir. Adnan ve Ahmet bir plan yapı oradan kaçmak isterler. Ahmet mülazım Adnan’ın yanına gerekli evrak ve haritaları çaldıktan sonra ertesi gün gelecektir. Ancak bir kaç gün geçmesine rağmen Ahmet gelmez Adnan bu durumu tehlikeli görür ve kendisini almaya gelen uçağa binmek için yola koyulur.Kendisini almaya gelen uçağı gören eşkiyalar Adnan’a seslenmeyebaşlarlar. Uçağa ateş etmek için mitralyözlerin başındaki eşkiyalar yardım isterler , bir an için Adnan şok olur ama sonradan farkına varır ki onu bir eşkıya sanmaktadırlar. Adnan beylik tabancasını çıkarır ve mitralyözün başında bulunan bir erkek eşkiyayı öldürür ; fakat mitralyözün başındaki diğer kadın eşkıyayı öldüremez.Bir müddet sonra iki Türk subayı ve Şeyhin kızı olduğu sanılan bir kız farkında olmadan derin bir sohbete başlarlar. Adnan’a konuşlandıkları yerler ve silahları hakkında çok önemli bilgiler verir. Ertesi sabay Adnan planladığı gibi düz araziye inen uçakla gideceğini şeyhinkızı zeynep’e bildirir. Zeynep onun gitmesini istemediğini o giderse yapamayacağını söyler. Ardından Zeynep’I aramaya gelen eşkiyalar Adnan’I görür ve Zeynep ardından Adnan’ın bir casus bir Türk subayı olduğunu haykırmaya başlar. Şakiler Ahmet başçavuşu karargahtan evrak çalarken yakaladıklarını ve öldürdüklerini açıklarlar. Şimdi Ahmet’in neden gelmediği açığa kavuşur. Türk uçakları günlük bombardımanlarına başlarlar. Bu arada şakiler can telaşına düşerler, bu fırsatı değerlendiren Zeynep, Adnan’ın ellerini çözer. Ardından kamptan kaçmayı başarır. Ahmet Başçavuş ve Zeynep’ten elde ettiği çok önemli bilgilerle komutanlar tarafından bir harekat planı hazırlanır. Şeyhin kampı yerle bir edilir ve bazı şakiler rehin alınır rehinler arasında Zeynep’te vardır. Yaralı olan Zeynep tedavi görmesi için hastahaneye kaldırılır. Zeynep bütün bu bilgilei vermesine rağmen bir haindir, üstelik Servet’in uçağını o düşürmüştür. Olup bitenleri hastahanede öğrenir ve çok üzülür. Adnan’a Nermine ile konuşmak istediğini söyler. Nermine ertesi gün gelir ve Zeynep ona Servet’I kendisinin vurmadığını , onu yanlış değerlendirdiklerini söyler. Nermine ile beraber kucaklaşıp ağlarlar. Hain olarak görülsede verdiği harita ve bilgiler sayesinde kamp dağıtılmış ve artın yeni nişanlıların mutsuz olmasını engellemiştir. Adnan ile Zeynep Erzurum’a gitmeye kara verirler ancak iki süngülü asker onlara yaklaşır ve zeynep’in tutuklanması için emir olduğunu söyler. Zeynep yargılanır ;fakat savcı idam isteminde bulunur. Yargıç ise verdiği bilgilerin yaraılığı , yzb. Adnan’I kurtarması ve pişmalığı nedeniyle beraatine kara verir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder