Sayfa - Rûpel

Bölümler - Beş

17 Haziran 2012 Pazar

Özgür Politika Gazetesi PolitikART eki: Zilan Katliamı

Editörden


1930 yazında düzenlenen 'Zeylan harekatı'nın sonunda gerçekleştirilen Zîlan katliamı, Kürdistan topraklarının son 100 yılda şahit olduğu katliamlar arasında en az bilinenlerden biridir. Wan'ın Erdîş (Erciş) ilçesinde bulunan Zîlan Deresi'nde yaşanan katliamda en az 15 bin insan katledildi, onlarca ateşe verilerek yakıldı.



O dönem devletin yarı resmi gazetesi durumunda olan Cumhuriyet, 16 Temmuz 1930 tarihli sayısında katliamı şöyle veriyordu: "Ağrı eteklerinde eşkıyaya katılan köyler yakılarak, ahalisi Erciş'e sevk ve orda iskan olunmuştur. Zîlan harekatında imha edilen eşkıya miktarı, 15 binden fazladır. Buradaki harp, pek müthiş bir tarzda cereyan etmiştir. Zîlan Deresi, lebalep cesetlerle dolmuştur."
Zîlan katliamı, Xoybûn öncülüğündeki Ağrı İsyanı'ndan ayrı ele alınamaz. Ağrı dağının eteklerinde boy veren bu direniş, dönemin en cesur ve örgütlü Kürt hareketi konumundadır. Zira daha kısa bir süre önce Şêx Saîd ve yoldaşlarını idam eden Türk devletinin düzeni burada bir nevi devre dışı bırakılmıştır. Direnişçiler devletin karakollarını basmış, askerlerini esir almış ve uçakları düşürmüştür. Bu bağlamda özellikle 19 Haziran 1930 gecesi Çakırbey Karakolu baskını, o dönemki örgütlenme düzeyini gözler önüne seren bir örnek.
Ancak karakolların basıldığı, jandarma alaylarının dağıtıldığı, rütbelilerin öldürüldüğü haberi Ankara'ya ulaştığında, devlet Zîlan bölgesinin tamamen imha edilmesine karar verdi. Katliam  harekatı 4 Temmuz 1930 tarihinde Arnês ve Yekmal iskelelerine çıkartma yapan kara birlikleri ile Ağrı ve Erciş Tayyare Taburu'ndan kalkan uçaklar tarafından başlatıldı. Sistematik katliamın Kolordu Komutanı Salih Omurtak, uygulayıcısı ise eski Maliye Bakanı Kemal Derviş'in akrabası Albay Derviş Bey. Erciş, Patnos, Muradiye ve Çaldıran sahalarında 26 köy havadan bombalandı. Zîlan'da ise toplam 80'e yakın köy yakılıp yıkıldı. Türk Uçakları ilk defa "Yangın bombaları" dedikleri napalm benzeri kitle imha silahları kullandı. Direnişçiler ise günlerce direndi, 8 tane Türk uçağını etkisiz hale getirdiler.
Tenkil dedikleri katliamın boyutları korkunç. İlk etapta 1000'den fazla Kürt savaşçı öldürüldü. 2 ay kadar süren katliamda resmi rakamlara göre 15 binden fazla Kürt toplu şekilde Zîlan'ın vadilerinde katledildi. Onar, beşer ve yirmi beşer köy halinde toplatılıp nüfus sayımı yapacağız diye... Daha sonra teftişe çıkan ordu birlikleri sağ kurtulabilen Kürtleri toplayıp Erciş merkeze getirdi. Üç bine yakın kadın çocuk ve yaşlı katliamcı milis İdris Erdinç ve kardeşi Belediye Başkanı Süleyman Erdinç'in öncülüğünde, şehir merkezinde ve Karayusufpaşa Camii'nde toplatılıp, kafileler şeklinde kurşuna dizildi. Cesetler ibret olsun diye kule şeklinde üst üste atıldı. Zîlan Deresi 3 ay boyunca kıpkızıl kan aktı. Görgü tanıklarının dediklerine göre, derenin döküldüğü Van Gölü kıyıları kıpkızılmış... Birçoğu Trakya ve Batı Anadolu'ya sürüldü. 2 binden fazla Kürt ise Adana'ya götürülüp İstiklal Mahkemeleri'nde yargılandı. Hâlâ adı bilinmeyen (kayıtlar açılmadığı için) 31 kişi idam edildi. Yüzlercesi ise Adana zindanında tifüse yakalanıp öldü. Diğerleri ise 1948 yılına kadar Adana, Sinop ve Manisa zindanlarında kaldı. Çoğu açlığa ve bite yenildi. Zindandan sağ çıkabilen birkaç direnişçi ise çıkar çıkmaz öldü.
Gelîyê Zîlan Katliamı, 20. yüzyılda yapılmış ilk toplu Kürt katliamıdır. 82. yıldönümünü karşıladığımız bu katliamın tanıklarının hemen hemen hepsi, onlara bunca acı yaşatan bu dünyadan göçüp gitti. Birçoğu, hikayeleriyle birlikte toprağa gömüldü. Ama bazıları, Ağrı dağının etekleri, Zîlan deresi boyunda yaşayan insanların toplu hafızasına işlenen bu katliama dair bildiklerini anlattı. İşte bu sayımızın dosyasında, Sedat Ulugana, Necmettin Salaz, Selaheddîn Biyanî, Nihad Gültekin ve Günay Aslan'ın kaleminden, o tanıklıkları okuyacaksınız. Okurken, aradan geçen 82 yıllık sürede aslında pek de bir şeylerin değişmediğini düşüneceksinizdir muhtemelen. Ve aklınıza 90'lı yıllar gelecektir, hala özürü dahi dilenmeyen Roboskî gelecektir...


PolitikART'ın Zilan katliamı ve Ağrı İsyanları ile ilgili diğer yazıları:

OKUMAK İÇİN, YAZILARIN ÜSTÜNE TIKLAYIN.


Kanlı bir derenin hikayesi: Geliyê Zîlan (SEDAT ULUGANA)




Zîlan kan, Zîlan süngüye asılı... (NECMETTİN SALAZ)




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder