Sayfa - Rûpel

Bölümler - Beş

3 Mart 2011 Perşembe

17’sinde barbarlarla tanıştı!

22 Eylül 2007
Dönemin Cumhuriyet gazetesinin gururla “Zilan harekatında imha edilen eşkıya miktarı, 15 binden fazladır... Zilan Deresi, lebalep cesetlerle dolmuştur” şeklinde duyurduğu 1930’daki katliamın bir tanığı daha konuştu: Hamilelerin karnını deştiler!
Van’ın Erciş İlçesi sınırlarında yer alan Zilan Deresi’nde 1930 yılında yaşanan katliamın 94 yaşındaki tanığı Kakil Erdem, vahşetin gün yüzüne çıkmayan gerçeklerini anlattı. Tarih sayfalarına büyük bir utanç olarak kazınan katliamda 7. Kolorduya bağlı askerlerin 35 yakınını öldürdüğünü anlatan Erdem, “Askerler, hamile kadınların karnını deşiyorlardı. Gözümün önünde 3 akrabamın kafa derisini yüzdüler. İki kardeşi ağaçlarla döverek öldürdüklerini gördüm. Katliamda ölenlerin çoğu Kurtuluş Savaşı’nda savaşmış insanlardı. Düşmana karşı birlikte savaştığımız insanlar daha sonra gelip bizi öldürdü” dedi.

Zilan Deresi’nde 1930 yılında meydana gelen ve tarihe Zilan Katliamı olarak geçen olaylar sırasında 15 bin kişi yaşamını yitirdi. Katliamın yaşandığı dönemde Hasanabdal, Aks, Şahbazar, Doğancı, Tendurek, Çakırbey, Yılanlık, Harhus, Babazeng, Kömür, Şor, Şorik, Mürşit, Mescitli, Karakilis, Kündük, Zorava, Aryutin, Hallacköy, Koşköprü, Kuruçem, Mülk, Yekmal, Kilise, Gosk, A.Partaş, Y.Partaş, Binesi, Bunizi, Pelexlu, Kerx, Sögütlü, Mığare, Kardoğan, Kelle, Hostekar, Süvarköy, Kızılkılise, Ziyaret, Hiraşen, Komik, Şeytanava, Birhan ve Yukarı Koçköprü Köyü ateşe verilerek yakıldı. O dönem devletin yarı resmi gazetesi durumunda olan Cumhuriyet Gazetesi, 16 Temmuz 1930 tarihindeki sayısında Zilan Deresi’ndeki toplu katliamı şöyle veriyordu: “Karaköse, 14 (Özel muhabirimiz bildiriyor) - Ağrı eteklerinde eşkıyaya katılan köyler yakılarak, ahalisi Erciş’e sevk ve orda iskan olunmuştur. Zilan harekatında imha edilen eşkıya miktarı, 15 binden fazladır. Yalnız, bir müfreze önünde düşüp ölenlerin bin kişi olduğu tahmin ediliyor. Zilan Deresi’ne sıvışan 5 şaki teslim olmuştur. Buradaki harp, pek müthiş bir tarzda cereyan etmiştir. Zilan Deresi, lebalep cesetlerle dolmuştur.”




Katliamın tanığı anlatıyor

Katliam tarihinde 17 yaşında bir genç olan ve şu an Kündük Köyü’nde oturan 94 yaşındaki Kakil Erdem, o dönemin sağ kalan birkaç tanıktan biri. O günleri ömrü boyunca hiç unutamadığını söyleyen Erdem, “Askerler, hamile kadınların karnını deşiyorlardı. Hamile kadınları öldürüp, çocuklarını karınlarından çıkarıyorlardı. İnsanları gözlerimin önünde kesiyorlardı. Benim gözümün önünde 3 akrabamın kafa derisini yüzdüler. İki kardeşi ağaçlarla döverek öldürdüklerini gördüm” dedi.




7. Kolordu geldi

Katliamın başladığı sırada dağlara kaçtığını ve saklandığı yerden olup biteni izlediğini belirten Erdem, o gün gördüklerini şöyle anlattı: “7. Kolordu’ya bağlı binlerce asker köylere geldi. Zilan’da bulunan 72 köyün etrafını sardılar. Bu köylerde bulunan çoluk çocuk, kadın erkek, yaşlı genç demeden herkesi öldürdüler. Askeri birliğin başında da İbrahim ve Derviş beyler vardı. Onlar insanları öldürdüğünde biz kaçıp saklanmak zorunda kaldık. Bazıları da buğdayların ve eşyaların altında saklandılar. Daha sonra dağlara kaçtık. Günlerce dağlarda aç kaldık. Askerler gittikten sonra köye geri döndük. 35 akrabamı öldürmüşlerdi. Birçok insanı gözümün önünde kestiler. Benim en büyük ağabeyim de sağ, o da bu olayları gördü.”




‘Emri İnönü verdi’

Erdem, olaylardan dönemin hükümetinin haberdar olduğunu da belirterek, “Bence emri İsmet İnönü verdi. Derviş Bey Alparslan Türkeş’in babasıdır. Katliamın baş sorumluları onlardır. Olayları düşündükçe tüylerim diken diken oluyor. O katliamı hiç unutamadım. Esir alınanları da öldürdüler. Bu katliamda ölenlerin çoğu Kurtuluş Savaşı’nda savaşmış insanlardı. Bu ülke için de savaştılar. Ben de bu ülke için askerliğimi Sarıkamış’ta yaptım. Düşmana karşı birlikte savaştığımız insanlar daha sonra gelip bizi öldürdüler” dedi.




‘Zulüm bugün de sürüyor’

Zilan Deresi’nde öldürülenlerin silahsız sivil insanlar olduğunu da belirten Erdem, şunları söyledi: “Kürtlerin elinde o zaman silah yoktu. Hepsi masum insanlardı ve katliama uğradılar. O dönemde yapılan zulüm bugün de aynı şekilde devam ediyor. Hiçbir şey değişmedi. Bugün de Kürtleri öldürmeye devam ediyorlar. Zilan Katliamı’ndan sonra esir alınanların çoğu öldürülürken, sağ kalanlar sürgüne gönderildiler.”




ERCAN ÖKSÜZ-OKTAY CANDEMİR/ DİHA/VAN

özgür politika gazetesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder