“Kürt Ulusu yeni ve korkunç bir tehlike karşısında bulunmaktadır. Türk’e özgü öldürme ve yok etme siyaseti devam ediyor. Doğu vilayetlerinde barışı sağlamak istediklerini ilan etmeleri yalandır. Türkler Kürtlerin başına yeni bir bela hazırlıyorlar. Muhtelif şubelerimizden alınan haberlere göre Türklerin Van, Bitlis, Erzurum, Diyarbekir, Muş, Mardin ve Urfa’ya askeri birlikler topladıkları anlaşılıyor. Türkler bir taraftan Suriye, Irak ve İran’a iltica etmiş olan Kürtleri kendi eski yerlerine dönmeye ikna etmeye çalışırken, öte yandan vatanın bağrında, o nların şerefini ve mallarını koruyanları ezmektedirler.
Kürtler, Kardeşler!
Hayatınızı tehdit eden yeni bir tehlike karşısında bulunuyorsunuz. Yakılmış yüzlerce köyü, öldürülmüş binlerce Kürdü, kızlarınızın ve kadınlarınızın sefaletini gözlerinizin önüne getirerek, birbirinizi seviniz ve silahlarınızı koruyunuz. Aranızdaki düşmanlıkları unutarak size karşı tatbik edilen yeni zulümlere direniş gösteriniz. Türklerin amacı Kürdü Kürde öldürtmek ve bu suretle Kürt kavmini yok etmektir.
Tekrarlıyoruz, silahlarınızı ve dostluğunuzu muhafaza ediniz.
Kürtler, Kardeşler!
Türkler her dakika bir Kürdü öldürüyor ve hiç bir zaman size merhamet göstermiyorlar. Kürtlere özgü cüretkarlıkla ve sabırla düşmana karşı öc alma hislerinizi korumakta inad ediniz.
Ancak bu tür kahramanca bir tutumla, Kürt Ulusunun kurtuluş günleri yakınlaşır.
Bextê Romê Tûne ye!
(Hoybun Bildirisi, nr. 18).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder