Sayfa - Rûpel

Bölümler - Beş

26 Temmuz 2010 Pazartesi

Ahmedê Xanî şiirleri

MEYHANE KAPISINA GİTTİM

Bir sabah erken vakti gittim meyhane yerine
Rastladım esmer birine

Boyu Şimşir ağacı
Yılan misali burgulu iki saçı

Gerdan üstü bırakılan zülüfler
Sanki şahmaran misali biçim

Pare pare süzülmüş zülüfler hilal kaşlar üstüne
Ebrular,benzeridir kuş kanadı figürüne

Gözetlemek nasipmiş meğer,izne tabiymiş
Bir kerecik görmek,iki yüz naza bedelmiş
De ki eyesir!anla,çöz ve söyle halimizi
Köse çekti hasret ve gamlar bizi

Sordum seher vaktineydi bana verdiğin?
Ey selvi boylu sevgilim!

Bilmezsin sana sunduğumu ey fakir!,
Sunulan ki abi hayat,kevserdir.

Tüm melekler,huriler,periler gelseler seni temaşa
Dedi haşa haşa!

Layık olmaz bakışları ebrularına
Ey gönül inanma!

Paysız bırakma beni meyhane kapısındaki dilberden,
Ümidimiz ey seçilmiş liderden!

Bugün saki sen olmuşsun maşallah!
Xanî şarap içen olmuş eşhedü billah.


MECLİS BEYİ

Mir meclisi toplamasa dahi sanatçı ne yapsın?
Gülümseyen gonca güller olmazsa şeyda bülbül ne yapsın?


Putların güzellik aynasına işve bakış sahibi gerekir
Yakan gözler olmasa dilberin ay çehresi ne yapsın?

Şecaatli mert pehlivan tekmesiyle düşmanı kovamaz
Kılıcı kından çeken el olmasa keskin kılıç ne yapsın?

İlmin ve eğitimin isteklisi yoksa,aydınlık:mekanı kaplamaz
Felsefeli terbiyeyi veren bilen alim ne yapsin?

Ancak Xani'nin kalbi ilim cevherlerinin sedefli kutusudur
Okuyan,yorumlayan olmazsa mana ne yapsın?

HER ZAMAN DİLBERİ İSTERİM

Benim arzum be hey dilber!ikiyüz ilim edeyim ezber
Alem tutkun halhallara onlar beni deli divane eder

Amaçlarım beyler,ne mal ne de evler
Sözde bilim amaç değil,abdal edip mağdur eder

İstek,hayranlık ve yokluklarla aydınlığı edindik
Viranede kayıp hazineyi fallara elde ettik

Rimellerle şad eyledik gamlı gönülleri
Yaşlı kadın dengi hürleştirdik ay yüzleri

Elimdeki Semerkand kağıdında gördüm hitabını
Kufi hatlar,Hindu benler güzellikler kitabını

Sevgi,güzellik hatlarıyla mühürlüdür Allah û ekber
Gönül sultan,veli bilgin onu okur ezber

Sultanın kalbinde taht kuranın gönlü Rahman deryasıdır
Xani gibi cahil,bilimsiz değil hoşgörünün sevdasıdır

Haller heberdarı,dilber yüzde sonsuz hazırdır
Görünmezde gören gözdür halden anlar safi nazdır

GÜNDE YÜZ KEZ DÜŞLÜYORUM

Her gün yüz kez hayalınle meyhanenin keyfindeyim
Zülüflerin hicranıyla ayrılığın elemindeyim

İnliyorum canım dostları gözlerdeki yağmur ve kan
Saldırganca birlik olumuş akrep yılan

Döküldükçe zülüf meydan okur nokta benlere
Hem menekşe hem sarmaşıklar mana verir ay çehrelere

İlavesi dolunaylar,reyhan ,sümbül akın etti
Sevda seli derviş dengi sinemi de aleviyle yaktı

Yitik gönül mehiridir yarin nazlı sülüeti
Çay kenan selvi teki,saraydandır mürüvveti

Huri çehre cari gülü sallanıyor sağa sola
Ben ve nişanlara şirin canım feda ola

GÜL BAHÇESİNE GİTTİM

Seher vakti gizlice kızıl güller bağında

Bülbül sesleri duyulur dört bir yanımda



Hezar,kumru sesleri rübap ve şarkıcıların nağmesi

Aşklar meclisinde karışmıştı def,çeng sesi



Güzeller meclisinin sarhoş mestiyim

Siyah göz ve kamanın ciğer ve kalbimle hedefiyim



Oklar yarin eseri ,can hurda sandık benzeri

Tehdit gazap şekeri,süphanullah bu eşsiz peri



Tehdit ,gazap gürünüşte,örtülüde gülmeler

Gamzelerle davetkar talan vurgunu hempa akıl ve fikirler



Yine ela gözlü sevgili bağış verdi çokça

Kavisli zülüflerden haşin ve parça parça





Şarabi dudaklar,zülüf ve noktalar al yüzünün gizi

Zülüf zülüfle savaşır iki yanakta dizi dizi



Zülüfler cephedeki bir kısım Frenk diğeri Habeş erleri

Oklarla kuşatırlar zülüfler zülüfleri



Başka zülüfler var Tatar gibi savaşıp bana saldıran

Hepten söktüler sinemi döktüler köpüklü kan



Döktüler gönüllerden kan omuzlarda şahmaran

Merhametsiz mest katil sanki içiyor sedef fincandan



İçiçiler delirme sebebim zayıf sarı benizli kıldıran

Dilim dilim yürekle Xani'yi elemin ahıyla yıldıran

GECE GÜNDÜZ İNLİYORUM

Gece gündüz sürekli inleyen Eyüb'um ben

Peşi sıra gözyaşları silen Yakub'um ben



Lütfen bizden el çekin gül ve gülizarlar

Katlayıp sarmayın,mektup değilim ben



Gamlar kervanı dönüp bende konaklar

Acep onların en yakın dostu muyum ben?



Onlar bize sevdalı bizden yara sevdalar

Öyle ki hem aşığın hem maşukun şifresiyim ben



Ey Xani!Tuhaf değil yanında olup da yar olmayan şanslar

Onların akış mecrası ,gam ve dertlerin padişahıyım be.

CAN PAHASI


Ey gönül zülüfün pahalısı canın bedeliyse

Bedavadır kıymeti zülüf ugrundaki canın cevheri



Goncagül benzeri dilber,canlar onu kıskanır

Sabahın şebnemi gümüş yapar zülüfleri



Nakış güzel hatlı kitaplar dilberin çehre tablosu

Zülüf erbanesinin vardır bin köle ve nazik yürekleri



Ciğersiz aşığın sabrı meğer can ve gönülden

Dilberin heybetli ejdarhası hazinesinin korunma engelleri



Her saç telinin ucu biçim cilve eder nazikçe

Her teli bir aşığın aşığı ,aşıklar ki zülüfün esirleri



Rom,Frenk ve Hindular,ben,nişan ve şarabi dudaklar

Hançer,kılıç ve mısri kılıçlardır zülüfün cengaverleri



Taç ,sarık ve miğferler yakut,küpe ve cevherler

Sarhoş ,deli ve divaneler olmuş zülüfün semajenleri



Oğul ,yeni yetmeler ve aksaçlılar,bez ,vezir ve komutanlar

Sarhoş ,mest ve aşıklar zülüfün maceraperestleri



Şeyh,mürit,yolcu ve tezcanlılar

Gönülden zülüfün tuzaklı esirleri



Kobra ,yılan ve ejderhadır,misk,esans ve anberdir

Kutsal ruhun üfürüğü zülüfün kokulu sümbülleri



Meysiz,dermansız,neysiz ve tefsiz

Çılgına dönderdi seydayı dilberin cezbeli zülüfleri



Bey ,molla ve ustalar pek güçlü şair ve hatipler

Zülüfle şifa bulur Xani ve hazerunun imdat nidaları

BİR NAKIŞ GÖRDÜK

Nakışların nakışından bir nakış gördük

Bileklerimin kelepçeleri birer birer çözüldü



Mis kokulu yüzlülerin sohbeti olmadan

Hüznümün sebebi de gönlümün kuşağından



Ulaşma kabesi yolunu bana kapamıştı

Uzun boyluları yola koyup kapatmıştı



Ey vaiz!Vallahi bugün hepten sarhoşum

Boşa tüketmeyin o sözcükleri kalpten nahoşum



Ahulardan kurtulmak dileğimizdi

Dilberin kementlernide tutsak olan yüreğimizdi



Yüz kere ricamız var avcıdan

Bizi özgürleştirsin kölelik prangasından



Aşkın dalgası gibi ağlaması insanın

Sonu elbet birgün gülen olur inanın



Xani'nin yüreği her ne kadar hazine dengi

Şükür hiç kimse sormadı kaçadır mihengi

2 yorum: